Var olan her şey ruhu içeren bir enerji titreşimidir. İnsan, dünya gezegeninin ruhunun bir parçasıdır ve her birimiz, gezegenin ateş, hava, su ve toprak elementlerini temsil eden dört alt bedenden oluşan bu ruhu bireyselleştiririz.
Ruh, sırasıyla kimlik bedeni (ateş), zihinsel beden (hava), duygu bedeni (su) ve fiziksel bedenin (toprak) benzersiz enerji titreşimlerinden oluşur. Dört alt beden birbiriyle etkileşime girer ve her birinin enerjileri madde âlemde dengesizleşerek karmaya neden olabilir.
Tüm ruhlar (kişiler), özgür iradeleri ile karma haline gelen düşünce ve eylemlerine dayanan neden-sonuç yasasına tabidir. Karma ne iyi ne de kötüdür ama kişinin kendisiyle ilgili gerçeği öğrenmesine fırsat verir.
Kimlik bedeni süper-bilinçli zihni temsil eder. Doğumda verilen isimden bağımsız olarak kendimizi madde âlemde nasıl tanımladığımızdır. Daha yüksek kavrayışlarla bağlantı kuran ve bilinçli zihne rehberlik sağlayan yüksek akıldır.
Zihinsel beden bilinçli zihni temsil eder; biçim, zaman ve mekânın madde âleminde ve doğrusal düşünmede kendimizi yönetmek için nasıl düşündüğümüzdür.
Duygu bedeni bilinçaltını temsil eder; hafızanın, arzunun, duygunun yeridir ve eyleme neden olur.
Fiziksel beden, kalp atışı, nefes alma, sindirim, kesik ve yaraların iyileşmesi gibi vücut fonksiyonlarını çalıştıran bilinçdışı zihni temsil eder.
Sözde ölüm üzerine hayat bedeni terk ettiğinde, zihinsel, duygusal ve fiziksel bedenler ayrışır.
Yaşamın zihinsel, duygusal ve fiziksel bedeninin kalıpları, ruhun reenkarnasyonunda kullanılmak üzere kimlik bedeninde depolanır. Çoğu durumda, yaşam akışı ruha ihtiyaç duyan madde bir bedene ihtiyaç duymadan daha yüksek bir âleme yükselene kadar ruhun reenkarne olmasına izin verilir.
Kaynak: Quora / Yazar James Graves